28 Ekim 2010 Perşembe

İslam'da Evlilik ve Aile Hayatı - İmam Gazali

elimdeki bu kitabı okuyup bitireli epeyce bir süre oldu ama hakkında yazmaya ancak fırsat bulabiliyorum..

herşeyden önce şaşkınım.. çünkü ben imam-hatip lisesi mezunuyum, ve aslına bakarsanız şimdiye kadar hayatmın her döneminde dini mevzularla içiçe oldum.. buna rağmen kitabı okurken, İmam Gazali gibi büyük bir İslam aliminin yazdığı bu eserin kimi kısımlarına o kadar yabancı hissettim ki kendimi, sorgulamak zorunda kaldım birçok şeyi..

evliliğe fazilet ve ibadet penceresinden bakan zatlar, ölüm döşeğinde dahi olsa rablerinin huzuruna nikahsız gitmemek için nikahlanmak isteyecek olan Allah dostları ve daha bir kaç şey.. aklım almıyor.. kendime bakıyorum, onlara bakıyorum.. dağlar ne ki arada evrenler kadar fark var neredeyse..

algımız, bakış açımız ne kadar da değişmiş diye düşünüyorum.. tamam alim zatlar gibi yaşayamayız elbette, ama yaptıklarını duyunca garip de gelmemeli insana.. takdir ve hayranlık hisleriyle bakabilmeli, şaşırmamalıyız.. ama belki de sadece bende böyle olmuştur.. belki sadece benim bakış açımda bir zayıflık var.. belki başka okuyucular hiç şaşırmamıştır okurken.. bilmiyorum..

kitabı yine de tavsiye ediyorum tabii ki.. ama tek başına yeterli bilgi vermiyor.. daha güncel ve daha geniş kapsamlı kitapları da okumak lazım.. ben de tavsiyelere açığım bu konuda.. önerilerinizi okumaktan memnuniyet duyarım..

muhabbet ile efendim..

18 Ekim 2010 Pazartesi

Bir Gün - David Nicholls


'Ah, Tanrım! Korkarım ki umduğumu bulamadım!!!'

kitabı daralmış bir ruh hali içinde bitirip kenara koyduğumda tam da bu cümleyi kurdum işte..

öncelikle, bana yukarıdaki cümleyi kurdurtmaya vesile olan tercüme sağolsun,  türkçe dublajlı amerikan filmelerindeki hiç sevmediğim o sesler ve berbat vurgu ve tonlamaları, sık sık kulağımda çınladı, beni de epey bir bunalttı.. merak ediyorum acaba almancasını okusam almanca dublaj mı çınlardı kulağımda????

kitap reklamında çok abartılmış, bu kadar çok övülünce ister istemez beklentileriniz yükseliyor, ve okuyunca   -ben de olduğu gibi- umduğunuzu bulamayabiliyorsunuz . mesela kitabın kapağında 'enfes bir aşk hikayesi' yazıyor, ama ben kitapta aşk bile göremedim.. başka bir şeydi o, aşk diyemem.. bizim kültürümüzle yetişen hiçbir kimsenin de diyeceğini zannetmiyorum..

çok gerçekçi bir romandı.. hayranlık uyandıracak olağanüstü hiçbir şey yoktu.. karakterleri çok güzel anlatmış, o kadar ki, ileride mutlaka hatırlayacağımı düşünüyorum.. yani gerçek hayatta benzer davranışlar gördüğümde 'aynı Dex' veya 'tıpkı Em' derim muhtemelen..

dikkatimi çeken bir diğer şeyse, yazar duygusallıktan sanki bilerek uzak durmuş.. o kadar çok fırsat vardı ki, duyguları harekete geçirip, okuyucuyu gözyaşına boğacak.. ama o abartılı ve ağdalı bir dilden sanki özellikle kaçmış ve öyle basit anlatmış ki zaman zaman hayret ediyorsunuz..

kitap bir yorumda dediği gibi 'iyi bir sosyal ingiliz romanı', iki kişinin hayatının çevresinde dönen.. çok fazla gerçekçi ve bence iç karatıcı da olan.. enfes bir aşk hikayesi beklemeden, kitaba bu açıdan bakılırsa, hayal kırıklığına uğramadan beğenerek okunabilinir..

muhabbet ile..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...